Mimar Sinan, Palladio ve Michelangelo ile aynı çağlarda, tasarladığı kubbelerin ve minarelerin unutulmaz görünümünü ve hissiyatı ile İstanbul şehrinin tarihi silüetini şekillendirmiştir. Mimar Sinan ayrıca tasarladığı köprüler ve su kemerlerinin başlangıç noktasını oluşturan eşsiz mühendislik becerisiyle de tanınmaktadır ve çağdaşlarının aksine, tasarladığı yapıların birçoğu günümüzde hala kullanılmaktadır. Yapılarının dayanıklılığı ve uyarlanabilirliği sayesinde modern mimarlık alanında artan önemine rağmen, hala az bilinen bir kişi olma özelliği taşımaktadır.

2015 yılının Kasım ayında ‘Turkishceramics’ ve İngiltere’nin önde gelen haftalık mimari dergilerinden olan Architects’ Journal, 16. yüzyıl Osmanlı mimarı Mimar Sinan’ı tanıtma amacıyla organize edilen bir inceleme gezisi için İngiliz mimarları İstanbul ve Edirne’ye davet etti. Gezi sırasındaki araştırmaların sonucu bir kitap haline getirilerek 2016 yılının Mayıs ayında basıldı, Londra Building Centre’da, Bolonya Cersaie Fuarı esnasında Piazza Maggiore Meydanında ve son olarak da Berlin Dünya Mimarlar Festivali’nde sergilendi.

Sergide Ian Ritchie Architects, Rogers Stirk Harbour + Partners, Feilden Clegg Bradley Studios, DSDHA, Reiach and Hall Architects, Sam Jacob Studio and Bureau de Change isimli katılımcı mimarlık firmaları tarafından gerçekleştirilen araştırma projeleri yer almaktadır.

Sergi Mimar Sinan’ın hayatına, eserlerine ve seramik kullanımından kentsel altyapıya kadar uzanan geniş yelpazedeki çalışmalarının kaynağını oluşturan yapı sanatındaki ustalığına odaklanmaktadır.